•    
      İZMİR YURTSEVERLER PLATFORMU
      SOZDE KURDISTANA EVET PROVALARI
     



    SÖZDE KÜRDİSTAN’A “EVET” PROVALARI (YILDIRAY ÇİÇEK)
    SÖZDE KÜRDİSTAN’A “EVET”
PROVALARI

    Konuya direkt girelim. Bu referandumda “Evet” oyu çıkarsa Türkiye’nin bölünmesi hızlanacaktır. BDP’lilerin özellikle son bir aydır “Federasyon ve özerklik” üzerine yapmış olduğu propagandalar ve İmralı’daki alçağın da sanki “Özerklik ve federasyon” kurulmuş gibi olabilecek şekillenmelere dair açıklamaları, bu sürecin başladığını göstermektedir.


    AKP’nin de “Evet” çıkarabilmek için herşeyi pazarlayabilme zihniyeti içinde olduğu düşünülür ve AKP-PKK arasında alenen belli olan sözde ateşkes anlaşması da hesaba katılırsa, Türkiye’yi çok tehlikeli günler beklemektedir.


    AKP’nin hiçbir PKK’lı üzerinde yaptırımı ve otoritesi kalmamıştır. Osman Baydemir’in meşenin dallarını gösterip, hükümete ve devlete dümdüz ettiği küfür de hala kulaklarda çınlamaya devam etmektedir. Güneydoğu bölgesinde “Özerklik ve federasyon ilan etme” provaları başlamıştır.


    PKK’nın sözde ateşkes kararını açıklamasından sonra bu sürecin hızlanması karşısında şu an kamuoyu sürekli AKP iktidarına “PKK’ya ne sözler verdiniz?” diye sorular yöneltiyor. Bu soru karşısında Başbakan, sadece ağzını bozuyor.


    Göreceksiniz PKK’nın baskı kurduğu bölgelerin hepsinde referandum sonucu “Evet” olarak çıkacaktır. Çünkü AKP’nin yargıyı ele geçirme düşüncesi en çok BDP’lilere yarayacaktır. Habur sınır kapısında iktidar tarafından ayarlanmış hâkim ve savcılar, “Evet” çıkarsa daha da rahat ayarlanacaktır. Bu durumda en çok yararlanacak da doğal olarak PKK (BDP) olacaktır.


    (AB)(D)ullah Öcalan’ın, Murat Karayılan’ın ve BDP’lilerin son açıklamaları, AKP iktidarı ile bir anlaşma yapıldığını göstermektedir.


    Zaten AKP’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de “Elbette devlet, terörle masaya oturup pazarlık yapmaz; ama devletin birçok kurumu vardır ve onlar nasıl hareket edeceğini bilir…” şeklindeki açıklamasıyla, PKK ile yapılan anlaşmanın devlet kurumları üzerinden yürütüldüğünü söylemiştir. İmralı’ya gidip Öcalan’la masaya bizzat Abdullah Gül, yahut “Sayın Öcalan ben geldim.” diyerek Recep Tayyip Erdoğan oturup anlaşacak değil ya? Doğal olarak bu diyalogu devletin kurumları yürütmüştür.


    (AB)(D)ullah Öcalan, AKP iktidarının adeta üzerinde titrediği, her sorunu ve derdiyle ilgilendiği önemli bir isim(!) haline gelmiştir. Başlattıkları Kürt Açılımı için bile “Öcalan ne diyor, bakarız, değerlendiririz” diyen Bülent Arınç’ın sözleri ortada iken “PKK ile anlaştığımızı söyleyen alçaktır, şerefsizdir.” demek sadece diyeni küçültmektedir. PKK ile anlaşmaya Habur Sınır kapısında yaşananları örnek göstermek bile yeterlidir.


    Bu yazıyı kaleme aldığımız dakikalarda internet sitelerine PKK’nın Kandil sorumlusu Murat Karayılan’dan AKP’yi yalanlayan bir açıklama daha geldi. Murat Karayılan açıklamasında “13 Ağustos'tan 20 Eylül’e kadar eylemsizlik sürecini ilan etmiştik. Gerekçelerden biri Türk devleti adına bazı yetkili organların hükümetin de bilgisi dâhilinde Önderliğimizle geliştirmiş olduğu diyalogdur. Önderliğimiz hem kendisiyle gerçekleştirilen diyalogu hem de birçok STK ve şahsiyetlerin yaptığı ateşkes çağrılarını dikkate alarak hareketimize barışa bir şans verilmesi yönünde mesaj iletmiştir.” sözlerini kullanmıştır.


    PKK’nın dağ sorumlusu Murat Karayılan ayrıca Başbakan Tayyip Erdoğan’ın PKK’ya yalancı muamelesi yapmasını da “Erdoğan devletin bazı yetkililerinin Önderliğimizle diyalog içerisinde olduğu yönündeki açıklamayı bir iftira ve referandum sürecini etkilemeye dönük uydurulmuş bir yalan olarak tanımlamıştır. AKP hükümeti ve Başbakan salt MHP tabanından oy almak için, reddedici üslubuyla kendisini tarih karşısında büyük bir yalancı durumuna düşürmektedir.” şeklinde değerlendirmiştir.


    Tabii Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’li yöneticiler işin kolayını buldu ve “Başbakana mı yoksa PKK’ya mı güveniyorsunuz?” diye soru yönelterek kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. PKK’nın alçaklıklarını biliyoruz da, sizin de bir tane doğru söylediğinize şahit olmadık. İktidara geldiğiniz günden bu yana PKK ile kurduğunuz diyaloglar, ilişkiler ve işbirliği yaptığınız konulara da bakınca PKK’nın yalan söylemesini gerektirecek hiçbir şeyin olmadığı açık ve net ortadadır.BDP’liler “Türkiye’ye demokrasi gelecek. Kürt halkına özgürlük gelecek. Demokratik özerk Kürdistan gelecek.” diye meydanları inletiyorlar.


    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da “Özellikle Irak ve Kürdistan’dan gelen bilgiler bizi mutlu ediyor.” (7 MART 2002) sözü ile değerlendiğimizde, Türkiye’nin başına ne tür bir belanın geldiğini anlayabiliriz…

     
      Bugün =>60 37 ziyaretçiburdaydı

    İZMİR

    YURTSEVERLER PLATFORMU

     
     
    Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
    Ücretsiz kaydol